15 Ocak 2015 Perşembe

doğa ile ilgili videolar

çevre kirliliği

 güzel doğa

yalnız kurt 

aslanın ölüm anı

aslanın dostluğu


21 Aralık 2014 Pazar

yanardağlar

cleveland dağı : Anchorage kentinin güneybatısında, insanların yaşamadığı bir adada bulunan 1730 metre yüksekliğindeki yanardağın dün yerden 4570 metre yükseğe kül bulutu bırakması nedeniyle bölgedeki hava trafiği alarm durumuna geçirildi.
Cleveland yanardağının Temmuz ayından beri lav ve gaz sızdırdığı bilindiğini belirten Alaska Yanardağ Gözlemevi bilimadamları, tepesinin Asya ve Kuzey Amerika arasında TICARI uçuş güzergahının tam altında yer alması nedeniyle yanardağın faaliyete geçmesinin uçaklar için potansiyel bir tehlike oluşturduğunu kaydetti.
Bilimadamları daha büyük miktarda kül bulutu bırakacak yeni yanardağ patlamalarının mümkün olduğuna ve hiçbir uyarı işareti vermeden meydana gelebileceğine dikkati çekti
semeru yanardağı : Semeru ya da Mahameru (Büyük Dağ), bir stratovolkan olup aynı zamanda 3676 metre yükseklikle Endonezya’nın Java Adası’nın en yüksek dağıdır. Krater çapı 500 metre civarındadır.
Volkan, adanın doğu kesiminde, Surabaja’nın güneydoğusunda, Bromo Tengger Semeru Milli Parkı içinde bulunur. Dünyanın en güzel ama aynı zamanda en faal ve en tehlikeli yanardağlarından biri olarak geçer. Dağın 1800’den beri 10 tanesi büyük olmak üzere 50'den fazla patlaması 


Mauna Loa Dağı, (İngilizce: Mount Mauno LoaAmerika Birleşik Devletleri'de Büyük Okyanus adalarından oluşan Hawaii eyaleti'nin Big Island (Büyük Ada)'nın güneyinde yer alan Hawaii Yanardağlar Ulusal Parkı içerisinde yer alan 4.169 metre rakımlı bir aktif kalkan volkan. Hawaii dili ile bu dağın "Mauna Loa" olan ismi "Uzun Dağ" anlamına gelmektedir.
Mauna Loa Dağı Hawaii Adaları'nı oluşturan beş volkandan biridir. Hawaii adalarının en aktif volkanı olan Kilauea Yanardağı'nın çok yakın komşusudur. Mauna Loa Dağı'nın hacminin 75,000 km3 olduğu tahmin edilmiştir.[2]Bu hacmi ve kapladığı arazının yüzölçümü itibariyle Mauna Loa Dağı dünya'nın en büyük yanardağı olduğu belirtilmektedir. 
fuji dağı : Fuji Dağı (富士山 Fuji-san?), 3.766 m (12.385 ft) yüksekliğiyle Japonya’daki en yüksek dağdır. Fuji, aynı zamanda etkin bir yanardağ olmasına karşın, 1707-08 yıllarındaki patlamasından bu yana volkanik etkinlik göstermemiştir.
Fuji Dağı, uzun eğimli koni biçiminde bir yanardağdır. Tepe kısımları bir hayli soğuk ve her daim karlıdır.
Fuji-Hakone-Izu Millî Parkı'nda yer alan Fuji'nin çevresinde pek çok göl ve ormanlık alan bulunmaktadır. Dağ, açık ve nemsiz bir günde, Japonya'nınbaşkenti Tokyo'dan da görülebilmektedir. Japon halkı, eski çağlardan beri Fuji Dağı’na kutsal bir dağ olarak tapmıştır.
Fuji Dağı 2013 yılında dünya mirasları listesine alınmıştır
hasandağı : Hasandağı deniz seviyesinden 3268 m yüksek olan tepesiyle bir volkanik dağdır. Büyük Hasan ve Küçük Hasan Dağı olmak üzere iki büyük krateri vardır. Bu dağ Aksaray ve Niğde il sınırları içerisinde yer almaktadır. 1750. metresine kadar meşe ormanlarıyla kaplıdır. Dağın eteklerinde ve çevresinde çeşitli Türk boyları ve özellikle de Yörükler yaşarlar.
Dağın eteklerinde Antik Roma şehri NORA (Viranşehir) bulunmaktadır. Erciyes Dağı'ndan sonra İç Anadolu Bölgesinin en yüksek dağıdır.

PinatuboFilipinler'in Luzon Adası'nın merkezinde aktif bir yanardağdır. Dağ, Manila'nın 90 km kuzeyinde, Angeles'in(enes) 24 km batısında yer alır.
1991 yılına kadar sönmüş bir volkan olarak kabul edilen Pinatubo'nun, 500 (veya 600) yıllık sessizliğinin ardından Haziran 1991'de son patlaması meydana gelir. Bu patlama, 20. yüzyılın en şiddetli patlamalarından biridir.. 
Teide Yanardağı (İspanyolcaPico del Teide «Teide zirvesi»), 3.718 metre yüksekliği ile Kanarya Adaların'dan Tenerife'nin en yüksek noktası veİspanya'nın en yüksek dağı. Teide, yeryüzünün üçüncü en yüksek ada volkanıdır.
Dağ La Orotava şehrinin yönetim bölgesinde bulunur. Dağ bölgesinin büyük bir kısmı İspanya'nın on beş milli parkından birini oluşturur.[1] Bu milli park 2007 yılında Dünya Mirasları ilan edilen ve dünyanın en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir.[2] Dağ adanın eski sakinleri için kutsaldı.
Kilauea Dağı, (İngilizceMount Kilauea), Amerika Birleşik Devletleri'de Büyük Okyanus adalarından oluşan Hawaii Eyaleti'nın Big Island (Büyük Ada)'in güneyindeki Hawaii Yanardağlar Ulusal Parkı içerisinde yer alan 4091 metre yüksekliğe sahip bir kalkan volkandır. Kilauea Dağı aynı zamanda Hawaii Adaları'nı oluşturan beş volkandan en aktifidir. Bu yanardağın 300.000 ile 600.000 yaş aralığında olduğu tahmin edilmektedir. 1983 yılından bu yana ara ara faaliyete geçen ve dünyanın en aktif yanardağları arasında gösterilen Kilauea, yakınında bulunan birçok yerleşim birimine zarar vermiştir.[2]
Erebus DağıAntarktika'daki Ross Adası'nın batısında bulunan ve dünyadaki etkin yanardağlar içinde en güneyde yer alan bir stratovolkandır. Ross Adası'nı oluşturan dört yanardağdan Erebus dışındakiler, sönmüş yanardağlardır


dağlar

everest dağı:Everest Dağı, (TibetçeÇomolungmaNepaliÇonnolugma Sagramata), dünyanın en yüksek dağıHimalayalarda, yaklaşık 28 derece kuzey enlemi ile 87 derece doğu boylamında, Çin Halk CumhuriyetiNepal sınırı üzerinde yer alır. Çıplak Güneydoğu, Kuzeydoğu ve Batı sırtları en yüksek noktalara Everest (8.848 m) ile Güney doruğunda (8.748 m) ulaşır. Everest Dağı Kuzeydoğudaki Tibet platosundan (yaklaşık 5.000 m) tam olarak görülebilir. Eteklerinden yükselen Çangtse, Khumbutse, Nuptse ve Lhotse gibi doruklar Nepal'den görülmesine engel olur.
KangchenjungaKanchenjunga, 8586 m. yüksekliği ile dünyanın en yüksek 3. zirvesi. Hindistan ile Nepal arasında bulunan dağa George Band ve Joe Brown 29 Mayıs 1955'te ilk tırmanışı gerçekleştirmişlerdir. Kangchenjunga yerel halkın kullandığı Limbu dilinde Sewalungma olarak bilinir.

Lhotse Dağı: 


Lhotse Dağı dünyanın dördüncü yüksek dağıdır. Everest, K2 ve Kangchenjunga ilk üç sıradadır. Lhotse Himalayalar'da yer alır ve Everest'e Güney Col adlı doruk bağlantısı vardir. Lhotse Tibetçe'de "Güney Zirve" anlamına gelir. Bu dağın en yüksek zirvesi 8,516 metre rakımlıdır ve hemen yanında yüksek rakımlı altzirveler bulunur. Bunlar doğuda 8,414 metre rakımlı "Orta Lhotse"; 8,383 metre rakımlı "Lhotse Shar" ve batı sırtında en büyük zirve olan "Nuptse"'dir. Bu dağ Tibet (Çin) ve Nepal'in Khumbu bölgesi sınırındadır.
Lhotse Dağı için, etrafındaki en yüksek zirve veya zirvelere kıyasla ölçülen "topografik çıkıntı ölçümü" (Lhotse icin Everest'in Güney Col bağlantısına kıyasal) sadece 610 m olup, bu sekizbinlikler dağ zirveleri arasinda en küçük topografik çıkıntısı olmaktadır. Bu nedenle Lhotse bazan Everest masıfinde bulunan güney zirve olarak yanlış olarak görülmektedir. Ayrık bir masif olarak kabul edilirse de birçok yüksek dağ tırmanıcı Lhotse Dağı tırmanmasını küçüksemekte ve Lhotse'yi en önemsiz "sekizbinlik" dağ olarak görmektedirler. Fakat Lhotse Dağı'nın güney yüzü 2,25 km düz mesafe ilerleme için 2,2 km dik yükselmektedir ve bu da Lhotse güney yüzünün dünyada en dik olanı olduğuna gösterge olmaktadır. Lhotse Dağı'nın güney yüzüne tırmanma gayet çok sayıda başarısızlığa; bazi çok dikkat çeker ölümlere ve ancak gayet az sayıda başarılı tırmanmaya sahne olmuştur. Lhotse'ye ilk tırmanma 18 Mayıs 1956 bir İsviçre Everest/Lhotse ekpedisyonu başında Fritz Luchsinger, Ernst Reiss olmuştur. Aralık 2008 itibariyle 371 dağcı Lhotse zirvesine erişmişlerdir ve bu dönemde 20 dağcı bu dağa tırmanma sırasında hayatlarını kaybetmişlerdir.

ağrı dağı : Ağrı Dağı (Ermenice: Արարատ, Ararat ya da Մասիս, Masis, Selçuklular döneminde: Eğri Dağ), Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Zirvesi 4 mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, İran'ın 16 km batısında ve Ermenistan'ın 32 km güneyindedir. Dağın %65'lik bir kesimi Iğdır ilinde, kalan %35'lik kesimi ise Ağrı ili sınırları içerisindedir.[2][3]
Ağrı dağı 5.137 metrelik rakımıyla, Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Ağrı Dağı iki zirveden oluşur. Bunlar 5.137 metrelik Atatürk Zirvesi[4] (Büyük Ağrı) ile 3.898 metrelik İnönü Zirvesi'dir. (Küçük Ağrı)[5]. 4000 metreye kadar bazalt daha sonra sonraki yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir. Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır ve Türkiye'nin en büyük buzuludur.
himalaya dağı : Himalaya Dağları, dünyanın en büyük ve en yüksek sıradağlarıdır. Asya'nın orta güney kısmında, doğu batı doğrultusunda uzanır. Dünyanın en yüksek zirvesi Everest'i (8848 m.) içine alır. Everest Tepesi, Nepal ile Tibet (Çin) sınırında yer alır. Everest tepesi Nepal'in sınırları içersindedir. Himalayalar, levha tektoniği kuramına göre, iki kıtasal levhanın yani Hindistan levhası ve Asya levhasının çarpışması sonucu oluşmuştur ve bu oluşum halen devam etmektedir.
Pakistan, Hindistan, Çin, Nepal ve Butan' dan geçen 2400 km uzunluğundaki Himalaya dağ zincirinin buzulları, Asya' nın 9 büyük nehrini besliyor. 1,3 milyar insan, bu su yollarına bağımlı olarak yaşıyor. Verilere göre ise Himalayalarda sıcaklıklar, son 30 yıl içinde on yılda bir 0,06 ile 0,15 derece artmakta ve sıcaklıkların artmaya devam etmesi halinde 50 yıla kadar buzul ve karların tamamen erimesi bekleniyor.

Damavand Dağı, İran :  İran İslam Cumhuriyeti'nin kuzeyinde, 5610 mt. yüksekliginde bir dağ.
Donbavand diye de bilinir, sönmüş bir volkandır ve Pers mitolojisi ve folklorunda özel bir yeri olan bu dağ İran'ın en yüksek doruğudur.Elbruz dağ sırasının orta kısmında yer alıp, VarārūSesangGol-e Zard and Mīānrūd doruklarına komşu olan bu doruk Ortadoğu'daki en yüksek doruk olup, Asya'daki en yüksek volkandır.

çiçekler

abronya:Gecesafasıgiller familyasındandır. Anayurdu ABD'nin Kaliforniya eyaleti olan Abronia cinsi bitkilerin 12 türü bulunmaktadır. Bunlardan bahçelerimizde süs ritkisi olarak yetiştirilen A.umbelleta cinsini Abronya diye adlandırıyoruz. 15 cm. kadar boylanabilen abronya, çok yıllık yarı dayanıklı otsu bitkidir. Ancak, çok sert geçen kışlara dayanamadığından bitkiye çoğu kez bir yıllık işlemi uygulanır; yani havalar pek soğuyunca bitki gözden çıkarılıp sökülür. Yere yatarak gelişen kısa sürgünleri, soluk yeşil renkli yaprakları vardır. Bitkiye aranan güzelliğini veren, uzunca bir sapın ucunda sık salkımlar halinde yaz aylarında açan gül rengi ve hoş kokulu çiçekleridir. Abronya bitkisi yüksek boylu olmamasına karşın, bahçelerde yürüyüş yollan boyunca ve bordürlerde; evlerde pencere önü ile balkonlara konulan plastik kutu saksılar ile sarkan sepet saksılarda çok güzel durur. El buketlerine konulan makbul kesme çiçeklerden sayılır.
 ASLAN AĞZI:

Sıracagiller familyasındandır. Anayurdu Akdeniz Havzası ülkeleri olan Aslanağzılar, Kuzey Yarımküre'nin pek çok yerin de yetiştirilmektedir. Aslanağzılar, sürgünleri dikine gelişip 20120 cm. kadar boylanabilen bir ya da iki yıllık otsu bitkilerdir. Ancak bu bitkiye bir yıllık bitki işlemi uygulanmakladır. Bodur, orta ya da yüksek boylu türlerinden pek çok melez çeşitleri elde edilmiştir. Uzun şeridimsi hoş görünüşlü yaprakları ile yaz aylarında sarı, turuncu, kızıl, kırmızı, pembe ve mor renkler ile bu renklerin çeşidi tonlarını taşıyan ve 40'ın üzerinde renk tonuyla açan hafif ama hoş kokulu ilginç çiçekleri vardır. Bitkinin sürgünlerinin ucunda başak şeklinde alttan başlayıp üste doğru açan çok sayıdaki çiçekleriyle oynamayı çocuklar çok severler. Bu çiçeklerin taçyaprakları parmakların arasına alınıp sıkıldığında "canavar ağzı" gibi açılır ve bırakıldığında yeniden kapanır. Bodur aslanağzı bitkileri 1025 cm., orta boyluları 4560 cm. ve yüksek boylu olanları 90120 cm. kadar olabilirler. Bodur aslanağzılar çiçek tarhlarında, orta ve yüksek boylu olanları bahçe bordürlerde çok güzel dururlar. Aslanağzılar kesme çiçek olarak buket ve çelenklerde kullanılır.
akşamsefası:

Gecesefasıgiller familyasındandır. Anayurdu Amerika kıtasıdır. Çok yıllık bir bitki olduğu halde bir yıllık işlemi uygulanan, 80-100 cm. kadar boylanabilen otsu bitkidir. Aralarında bodurları da bulunan ve 25 kadar türü olan akşam sefaları geniş alanda yetiştirilirse çevresine yayılarak çalımsı bir görünüm kazanır. Bitkinin yumru oluşturan sağlam bir kök yapısı; yuvarlak kesitli, yeşil renkli, içi dolu ve dayanıklı bir gövdesi vardır. Yeşil renkli, derin damarlı ve ucuna doğru sivrilen yaprakları oval biçimlidir. Yaz ortalarından sonbahardaki ilk donlara kadar çiçek açan bitkinin bu çiçekleri beyaz, sarı, kırmızı, pembe renklerde; bazen çizgili ya da alacalı ve kimi türlerde hafif ama hoş kokulu olur. Akşam safası, çiçeklerini pek ilginç şekilde açar: Güneşli günlerde akşama doğru açtığı çiçekleri bütün gece açık kalır ve sabah güneşini görür görmez kapanır. Oysa bulutlu günlerde bitki çiçeklerini sabahleyin açar ve bütün gün çiçekli kalır. Kimi zaman bir bitkide iki ayrı renkte açan çiçekler görülür, işte bitki bu şekilde açtığı çiçeklerin her biriyle, karabiberinkilere benzeyen siyah renkli birer tohum verir. Bol bol açan çiçeğiyle ekildiği bahçeye renkli bir görünüm katan, özellikle tarhları ve duvar diplerini süsleyen akşam sefaları, yetiştirilmesi kolay ve arsız bir bitki türüdür.
alev çiçeği:Alev çiçeğigiller familyasının örnek bitkilerindendir. Anayurdu Kuzey Amerika olan bir ya da çok yıllık otsu bitki alev çiçeklerinin birçok doğal ya da kültür türü vardır. Bunlardan en çok tanınanı, kısaca Alev çiçeği diye adlandıracağımız P. paniculata, 5090 cm. kadar boylanabilen, sürgünleri dikine gelişen, çok dallı ve çok yıllık bir bitki türüdür. İnce uzun, şeridimsi biçimli yeşil yaprakları; sarı ve altın sarısı dışında hemen her renkte düz ya da iki rengin bileşimi olarak yaz mevsiminde açan gösterişli çiçekleri vardır. Öyle ki, bu çiçekler bir sapın ucunda, şemsiye şeklinde buket oluşturur gibi açarlar. Alev çiçekleri, bahçelerde çeşitli çiçek düzenlemelerinin yapıldığı tarhlarda, bordürlerde ve kayalık bahçelerde olduğu gibi evlerde pencere önüne konulan plastik kutu şeklindeki saksılarda çok güzel dururlar. Ayrıca küçük el buketi yapmaya da pek uygundurlar.
acem lalesi : Gelincikgiller familyasındandır. Bilimsel adında Rus doğa araştırmacısı doktor J. F. Eschoscholzi'nin adını taşıyan Eschoscholtzia cinsi bitkilerin anayurdu bilinmemekte, ancak 15 dolayında doğal türü Kuzey Amerika'nın çöl ve steplerinde yetişmektedir. Bunlardan bahçelerimizde pek sevilerek süs bitkisi olarak yetiştirilen E.californica türünü kitabımıza alıyor ve kısaca Acemlalesi diye adlandırıyoruz. 20-50 cm. kadar boy atabilen acemlalesi, iki ya da çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. Ancak çoğu kez birinli yaprakları vardır. Bitkiye aranan güzelliğini veren, uzunca bir sapın ucunda sık salkımlar halinde ci mevsimi sonunda bozulduğundan, bu bitkiye biryıllık işlemi uygulanır. Dikine uzayan sürgünleri vardır ama bitki enlemesine daha fazla gelişir. Çok parçalı gri-yeşil hoş yapraklarıyla bitki, çiçek açmasa bile güzel bir görüntü yaratır. Mayıstan ekim ayına kadar tek tek; 5-7,5 cm. genişlikte, yalınkat ya da katmerli olarak bol bol açan çiçekleri genellikle sarı veya portakal rengidir. Bronz, kızıl, şarabi, beyaz veya pişmiş tuğla rengi çiçek açan örneklerine de rastlanır. Fincan biçimli olan çiçeklerinin taç yapraklarındaki renk ortadan kenara doğru koyulaşır. Acemlalesi bitkisi, çiçek bahçelerindeki tarhlarda olduğu kadar pencere önü saksılarında da güzel durur.
ayı pençesi : Taşkırangiller familyasındandır. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen ve Eski Yunanca'daki 'parlak olmayan' sözcüğünü bilimsel adında taşıyan bitki cinsinin 30 kadar doğal türü, Asya ve Kuzey Amerika anakaralarında yetişmektedir. Bunlar, 2075 cm. kadar boylanabilen çok yıllık dayanıklı çalımsı ya da çalılardır. Sürgünleri dikine gelişen bu türlerin 35 yaprakçıktan oluşan bileşik yeşil yapraklarının kenarları ince dişlidir. Bu yapraklar sonbaharda meşe ve akça ağaçlarla aynı zamanda sararıp bronz renge dönüşürler. Astilbelerin yüzlerce minik çiçeği, kuştüyünden oluşmuşa benzeyen hoş başakları meydana getirir. Bu başaklar, bitkinin yeşil renkli yaprakları var .

20 Aralık 2014 Cumartesi

kediler

Abyssinian : Algılayıcı ve zeki olan Abyssinian kolay eğitilir. Uyanık, oldukça yetenekli ve canı isteyince sokulan sevgi dolu bir kedidir. Her zaman kendisine meşgul olacak bir şeyler bulabilir. 

Kafası hafif üçgendir ve yumuşak hatlara sahiptir. Burun kısmı sivri veya köşeli olmaktan ziyade çukur bir görüntü verir. Güzel bir kesimi olan kulakların uçları dik ve sivridir. 
Gözler altın rengi veya yeşildir. Kuyruk uçları ise kedinin üzerindeki en koyu renkten daima bir ton daha koyu olur.

American Bobtail: Bobtail'lerin kişilikleri tek kelimeyle tanımlanamayacak kadar mükemmeldir. Canlı, hareketli, tatlı, zeki ve sevgi doludur. Bu harika yaratıklar her kedi sevenin kalbini hemen fethederler. 

Kafası geniştir ve güçlü çeneleri vardır.Bacaklar kısa ve yoğun kemiklidir. Kuyruk esnek ve pon pon gibi veya sivri uçludur.

American Curl :Asil ve mantıklı bir kişiliğe, mükemmel sezgilere ve akılcı bir duyarlılığa sahiptirler. Meraklı davranışları ve hayata pozitif bakışlarıyla hemen dikkat çekerler. Kendileri gibi dışa dönük yaşamayı seven ve hayata olumlu bakan insanlar tarafından tercih edilen bu kediler, iki-üç yıl içinde çocukluktan ergenliğe geçerler. 

Yumuşak-ipeksi ve bir o kadar da parlak olan tüyleri orantılı traş edildiğinde sağlıklı bir görünüm kazanırlar.

Ankara Kedisi (Angora)

Birman :Edepli ve duygusal, enerji dolu ve oyuncudur. Birman kedisinin gözleri ve hayranlık uyandıran yüz ifadesi ister evcil olsun, ister vahşi onu diğer kedilerden ayırır. 

Birman'ın uzun tüylerini hep iyi durumda tutabilmek için muntazam bakım yapılması gerekir.

Bombay: Sessiz ve içine kapanık görüntüsüne rağmen, ev ortamıyla gerçekten ilgilidir. Pek belli etmesede kendi içinde sevgi doludur. 

 Yuvarlak patileri, bacakları, düz kuyruğu ve sateni andıran kısa parlak tüyleriyle Bombaylar kusursuz bir vücuda sahiptir. 
Mümkün olursa haftada bir yıkanmalı ve fırçalanmalıdır.

Siyam Kedisi:Renkleriyle beraber Siyam kedilerinin kişiliklerinin de değiştiği inancı oldukça yaygındır. Örneğin fok lekelinin daha dışa dönük, mavi lekelinin daha şefkatli, çikolatalekelinin ise daha neşeli ve oyuncu olması gibi. Tüm Siyam kedileri zeki ve dikkatlidir.

Mevsiminde bolca tüy dökme eğilimleri olduğundan her gün ölü tüyleri temizlemek için fırçalanmaları gerekir. Bunun dışında fazla tüy bakımı gerektirmez.

aslan:Afrika aslanı, dünyanın en büyük dört kedisinden (kaplan, aslan, jaguar, leopar) biridir. Erkek Afrika aslanı ortalama 250kg'dır. Kaydedilmiş en ağır aslan 1970 yılında İngiltere'deki Colchester Zoo adlı hayvanat bahçesindeki Simba adlı aslandır. Ağırlığı 435 kg olarak kaydedilmiştir. Dişiler ise ortalama 150 kg'mı bulabilir. Postu kahverengimsi sarıdır. Erkeğin yelesi kahverengimsi sarıdan siyaha kadar değişir. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtırak kısa ve yatık tüylüdür. Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Erkek aslanın başının etrafı uzun ve güzel bir yele ile süslüdür. Omuzlarının üzerine kadar dağılan bu perçem, kızdığı zaman kabarır. Pençelerinin büyük olması, yere sağlam basmasını sağlar. Aslanlar birbirleriyle bölgeleri için kavga eder. Genellikle bu ölümle sonuçlanabilir. Aslanların pençeleri ve dişleri çok keskindir. Bir insanı bir vuruşta öldürebilir veya yaralayabilir. Genellikle Afrika kıtasında yaşamlarını sürdürürler.Aslanlar dünya üzerinde yaşayan kedi türleri içinde en sosyal cinstir. Diğer tüm kedi cinsleri antisosyal olup yalnız yaşamayı tercih ederken aslanlar büyük gruplar oluşturan tek kedi cinsidir. Grup oluşturmalarının en büyük sebebi kendilerinden çok hızlı olan avlarını grupsal pusu kurarak yakalamak olduğu bazı bilim dünyasınca öne sürülmektedir.
puma : Puma (Puma concolor), Kuzey ve Güney Amerika'da yaşayan, kedigiller (Felidae) familyasından yırtıcı bir hayvan türüdür. Bu büyük ve yalnız dolaşan kedi kuzeyde Kanada'nın Yukon bölgesinden güneyde And Dağları'nın güneyine kadar oldukça geniş bir alanda yaşar.[1] Bulunduğu çevreye uyum sağlayabilen puma Amerika kıtasındaki belli başlı her habitatta yer alır. Aşırı avlanma ve doğal yaşam alanlarındaki insan yerleşmeleri sonucu tarihi olarak bulundukları bölgelerde sayıları azalmıştır.[1] Ancak bazı alanlarda son zamanlarda yapılan koruma çalışmaları ile popülasyonlarının arttığına rastlanmıştır.

ağaçlar

söğüt ağacı :Söğütler, almaşık, bazen hemen hemen karşıt, uzun yapraklı, kısa saplı ağaç ya da ağaççıklar’dır. Yapraklarını kışın döker. 250 kadar da türü vardır. Tomurcukların iç yanı yünsü tek bir pulla kaplıdır. Birey eşli ve sapsız olan çiçekleri tırtılsı başaklar halinde topludur.
çam ağacı:Türkiye'de hepsinin kısa sürgünleri iki yapraklı olan beş çam türü bulunur; sarıçamkaraçamHalep çamıkızılçam ve fıstık çamı. Ayrıca çamlar sonbaharda yapraklarını dökmezler
meşe ağacı : Dünya üzerinde geniş bir yayılış sahası vardır. 25 m. boya ve 2 m. gövde çapına erişebilen geniş tepeli ağaçlardan, 3–5 m. boya sahip çalılara kadar değişen türleri vardır. Bu bitkilerin gövdeleri düzgün, kabuk önceleri düzgün, sonraları kalın ve yırtılmış durumda olup, esmer renktedir. Kökleri yanlara ve derinlere çok gider. Yaprakları da formları gibi değişkenlik gösterebilir, loplu, dişli ya da düz kenarlıdır. "Palamut" adı verilen silindirik meyveleri bir kadeh içinde yer alır. Bazı türlerinin palamudu büyük ve tırnaklı olur.
çınar ağacı : Geniş alanlarda, allelerde, su başlarında, büyük çayırlık ve mesire yerlerinde gölge ağacı olarak dikilir. Boyu 50 metreye kadar ulaşabilen çınar ağaçlarının çevresi ise 3-10 metre arasında olmaktadır.

kavak ağacı : Terminal tomurcuklu ender olarak pseudoterminal tomurcukludurlar ve sürgünlere çok sıralı sarmal dizilmişlerdir. Tomurcuklar eşit büyüklükte olmayan çok sayıda pullarla örtülmüştür ve ayrıca bazı taksonları, yapışkan bir madde ile sıvanmıştır. Uzun ve kısa sürgünler belirgindir. Sürgünlerin beş kollu yıldız şeklinde özü vardır